ÇAY BÖLGESİ ÜRETİCİ ANKETİ


Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının çay bölgesinde organik çay üretimine geçme kararı alması, çay üreticileri nezdinde de yüksek sesle tartışılmaktadır. Çay Sanayicisi İşadamları Derneği olarak müstahsilin nabzını tutalım istedik. Bu amaçla, Trabzon’un Araklı İlçesinden Artvin’in Kemalpaşa ilçesine kadar uzanan çay bölgemizde tüm ilçeleri kapsayan ve müstahsilin organik çaya geçme kararı üzerindeki görüşlerini almak istediğimiz bir anket çalışması yaptık.
Temel amacımız müstahsilin organik çaya geçme kararı üzerindeki refleksini ölçmek olmakla birlikte, çay sektörünün geleceğine nasıl baktıkları gibi aşağıda sıraladığımız diğer konulardaki görüşlerini de raporlamak istedik.
Anketimize 346 kişi katılmıştır.
Anketimize katılanların verdikleri net cevaplar dışında özellikle vurguladıkları iki ana konu olmuştur. Bunlardan biri, organik tarım için organik gübrenin şart olduğu ve bunun sağlanması gerektiği, diğerinin ise yerli istihdamın teşvik edilmesi gerektiğidir.
Anketimize katılan müstahsillerimize ve anketin yapılmasına destek veren başta Kemal Turhan olmak üzere diğer gönüllülerimize teşekkür ederiz.

                                                         ÇAY BÖLGESİ ÜRETİCİ ANKETİ RAPORU



Bölge halkının %60’lık kısmının geçimini çaydan sağladığı,  %26’lık kısmın ise çay gelirine mutlak ihtiyaç duyduğu anlaşılmıştır. Toplamda çay müstahsillerinin %86 sı çay gelirine muhtaçtır diyebiliriz. Bu sebeple Çay sektöründeki olumsuz gelişmelerden bölgede ikamet etse de, etmese de bir milyon müstahsil direkt olarak etkilenmektedir. 

Ankete katılanlar, yapılan alternatif  ürün çalışmalarından sonuç alınamadığnı, yapılan her çalışmanın sonunda çay’ın bölge halkı için tek ürün kaynağı olduğunun anlaşıldığını ifade etmişlerdir. . Bu sebeple çaya alternatif bir ürünün olmadığı kanaati yaygındır.

Müstahsil nezdinde ki genel kanı tüketiminin yaygın olması sebebiyle çay  önemini gelecekte de koruyacağı yönündedir. Bölgede işsizliğin artması çayı bölge halkı için her geçen gün daha cazip hale getirmiş bu sebeple çay gelirine ihtiyaç duymayanların oranı beklenenden çok daha düşük çıkmıştır.



Müstahsilin %75’i çay sektörünün geleceğini Çaykur’da görürken. %18 lik bölüm ise Sektörün geleceğini organik çaya geçmekte görmektedir. %18’lik bu bölüm organik çaya geçme çalışmalarının Çaykur’la gerçekleştirilebilineceğine inanmaktadır. Böylece,  %93’ oranındaki müstahsil çaydaki geleceğini Çaykur’la özdeşleştirmiştir diyebiliriz.

Üretilen hammaddenin sadece %50 sini işlediği halde güvenilirliğinin bu kadar yüksek olmasını, devleti temsil etmesine, ödemelerde sorun yaşatmamasına, fiyat istikrarını korumasına ve müstahsile verilen desteklerin Çaykur üzerinden yapılmasına bağlayabiliriz. 

Bu sonuçtan bölge halkının Çaykur'un özelleştirilmesine karşı olduğu anlamı da çıkmaktadır.

Çay bölgesinde yaşayan halkın milli gelirden pay alabilmesinin tek yolu çay geliri olduğuna göre, Çaykur’a bel bağlanması sonucunun çıkması sürpriz değildir.






Müstahsilin çay bahçesi edinme konusundaki iştahı yüksek çıkmıştır. %62 oranı, müstahsilin çay sektöründe gelecek görmesine bağlanabilir. Çayda gelecek gördüğü halde yeni çay bahçesi edinmek istemeyenler %31’lik bölümü teşkil etmiştir. Bu bölüm ise çay bahçesi yapacak arazisi bulunmayanlar ya da çay ile ilgilenecek kimsesi olmayanlardır.

Genellediğimizde çayda gelecek görenlerin oranı %93 iken, çayda gelecek görmeyenlerin oranı %7’de kalmıştır diyebiliriz.

Ayrıca, çay bahçesi edinme konusundaki yüksek iştah, sektörde kontrolsüz büyümenin olabileceğinin ve hammadde de arz talep dengesinin bozulabileceğinin habercisi de sayılabilir.





Bakanlığın organik çaya geçme kararını olumlu bir adım olarak değerlendirenler, %41 gibi yüksek seviyede çıkmıştır. Organik gübre olmadığı, bölgede hayvancılığın yaygınlaşamadığı gerekçesi, müstahsil nezdinde organik gübre temininde sıkıntı yaşanacağı inancını yaygınlaştırmıştır. Bu sebeple %32 oranında çay müstahsili ‘’mevcut sistemde sonuç vermez’’ görüşünü beyan etmiştir.

Organik gübre temininde sorun yaşanmayacağının bilinmesi durumunda, Bakanlığın organik çaya geçme kararına destek verenlerin oranı %73’e çıkmaktadır.

Bir sonraki soruda çay konusunda bilgisi olmadığını beyan edenlerin %40 lık kısmı, bakanlığın organik çaya geçme kararına ya ‘’olumsuz bir adım’’, veya ‘’mevcut sistemde sonuç vermez’’ şeklinde cevap vermiştir. Bu kısım verdikleri cevabın gerekçesini, altyapı eksikliklerine, ya da gelirlerinin düşeceği görüşüne dayandırmaktadır. Bu sebeple, bilgilendirme arttıkça organik çayı destekleyenlerin oranı da artacaktır diyebiliriz. 





Organik çay konusunda hiç bilgisi olmayanlar müstahsil toplamının %54 ünü teşkil etmiştir. Bu kesım organik çaya geçme kararına ya olumsuz bir adım, ya da mevcut sistemde sonuç vermez şeklinde cevap vermiştir. Bilgilerinin olmayışı oranın yüksek çıkmasını etkilemiştir diyebiliriz.

Bir miktar bilgim olsa da, uygulama konusunda bilgiye ihtiyacım var diyenler %32 oranındadır. Bu kesim organik tarım konusunda genel bilgiye sahip olduklarını, uygulamada organik çay tarımı için bilgilerinin yeterli olmadığını beyan etmişlerdir.

%14 oranındaki, organik çay konusunda bilgisi olanların çoğunluğu, ya Çaykur’un mevcut uygulamasında organik üretim yapan müstahsillerden, ya da uygulamayı bu müstahsillerden öğrenenlerden oluştuğu anlaşılmıştır.





Bu soruya verilen cevaplar bize, müstahsilin %54’ü gelirlerinin azalacağını düşündüğünü göstermiştir. Devlet desteklerinin geçici olduğu, uzun vade de müstahsilin gelirinin azalacağı görüşü yaygındır.  

%31 oranında gelirlerinin artacağını düşünenler ile, %15 oranında gelirlerinin değişmeyeceğini düşünenler beyanlarını, devletin kendilerini zarara uğratmayacağı görüşüne dayandırmaktadır.

Bölgede oluşan ortak kanı ise, çay işinde emek yoğun işlerin azalacağı, hammaddenin daha kolay satılacağı, üretimin yarı yarıya düşecek olması sebebiyle özel sektörün de fiyat istikrarına uyacağı, yaş çay bedellerini zamanında ödeyeceği ve hammaddenin daha değerli hale geleceği yönündedir.

Müstahsillerin ekseriyeti organik çay tarımı zorunlu olsun dese de, altyapı eksikliğinin kendilerini zorlayacağını bilmektedir. Cevapları ayrıştıran en önemli unsur budur.







Bölgede yaşayanların %60’lık kısmının geçimi tamamen çaya bağlıdır. Bu kesimin çaydan başka bir geliri yoktur. Anket bölgede yaşayan müstahsiller ile yapıldığından çayını kendisi toplayanların oranı bu sebeple %58’ gibi yüksek bir düzeyde çıkmıştır.

Müstahsilin yaklaşık %35’i ise bölge dışında yaşamaktadır. Bu kesimin geçimi çaya bağlı değildir. Ancak hayat standartlarını yükseltebilmeleri için çay gelirine mutlak ihtiyaçları vardır.

Çayın toplanma zamanı geldiğinde bölgeye intikal ederler ve sınırlı zamanları içinde hızlıca çaylarını toplamak isterler. Bu kesimin çok büyük bir kısmının çayını işçiye toplattığı biliniyor. Bölge dışında yaşayanları da dahil ettiğimizde çayını işçiye toplatan müstahsillerin oranı %45 ın üzerine çıkmaktadır.

Çayını yarıcıya verenler %10 oranı ile beklenen seviyede çıkmıştır.  Yarıcıların bir kısmı da çayını işçiye toplatmaktadır. Bu kesimi de dahil ettiğimizde, müstahsilin en az %50 si çayını işçiye toplatıyor diyebiliriz.

Hazırlayan, Mustafa Yılmaz Kar




Çaysiad Çaysiad Çaysiad Çaysiad Çaysiad